Tom works for a large financial institution.
- Tom büyük bir finans kurumu için çalışıyor.
The Royal House is an ancient institution.
- Royal House eski bir kurumdur.
Do you give to charity?
- Hayır kurumuna yardım eder misin?
What's your favorite charity?
- Gözde hayır kurumun nedir?
I bought it at a thrift shop.
- Ben bunu bir hayır kurumu mağazasından aldım.
The Royal House is an ancient institution.
- Royal House eski bir kurumdur.
Finding a job can be difficult without the help of an employment agency.
- Bir iş bulmak, bir iş bulma kurumu olmadan zor olabilir.
His face was full of soot.
- Onun yüzü kurumla doluydu.
You can see from the soot on the walls that the fire reached this floor as well.
- Yangının bu kata da ulaştığını duvardaki kurumdan görebilirsiniz.
The education in that institute is simply pathetic.
- O kurumdaki eğitim tek kelimeyle içler acısı.