Tom got rid of his old books.
- Tom eski kitaplarından kurtuldu.
When Tom told Chris he didn't like her scarf, she got rid of it.
- Tom Chris'e onun eşarbını sevmediğini söylediğinde, o ondan kurtuldu.
I will have to get rid of this worn-out carpet.
- Ben bu yıpranmış halıdan kurtulmak zorunda kalacağım
Tom thinks he can get rid of his cold if he takes this medicine.
- Tom bu ilacı alırsa soğuk algınlığından kurtulabileceğini söylüyor.
I need to get over him.
- Ondan kurtulmam gerekiyor.
It takes time to get over a divorce.
- Bir boşanmanın etkisinden kurtulmak zaman alır.
How will you dispose of this problem?
- Bu sorundan nasıl kurtulacaksın?
Tom managed to elude capture.
- Tom yakalanmaktan kurtulmayı başardı.