Your dog has worms. Give him vitamins.
- Köpeğinizin bağırsak kurtları var. Ona vitamin verin.
Worms are sometimes beneficial to soil.
- Kurtlar bazen toprağa yararlıdır.
The boy cried Wolf, wolf! and the villagers came out to help him.
- Kurt, kurt diye çocuk bağırdı! ve köylüler ona yardım etmek için dışarı çıktılar.
The boy said a wolf would come.
- Çocuk bir kurtun geleceğini söyledi.
Stop feeding me wormy fruit.
- Kurtlanmış meyve ile beni beslemekten vazgeç.
I just took a bite from a wormy apple.
- Kurtlanmış elmadan sadece bir ısırık aldım.
Mary was rescued by a handsome firefighter.
- Mary yakışıklı bir itfaiyecil tarafından kurtarıldı.
Clean hands save lives.
- Temiz eller hayat kurtarır.
His wounds were infested with flesh-eating maggots.
- Onun yaraları et yiyen kurtçuklarla istila edildi.
I heard that a paralyzed man was eaten alive by maggots.
- Ben felçli bir adamın kurtçuklar tarafından canlı canlı yenildiğini duydum.
The dog saved the girl's life.
- Köpek kızın hayatını kurtardı.
The small dog tried to get away.
- Küçük köpek kurtulmaya çalıştı.