I want to recover my valuables.
- Ben değerli eşyalarımı kurtarmak istiyorum.
US Marshal Tom Jackson is determined to recover the fugitive.
- Kaçağı kurtarmak için US Marshal Tom Jackson belirlenir.
It's impossible to release his foot from the trap.
- Onun ayağını tuzaktan kurtarmak imkansız.
She risked her life to save him.
- O, onu kurtarmak için hayatını riske attı.
Tom risked his life to save Mary.
- Tom Mary'yi kurtarmak için hayatını riske attı.
Tom tried to rescue Mary.
- Tom Mary'yi kurtarmak için çalıştı.
She did her best to rescue him.
- O, onu kurtarmak için elinden geleni yaptı.
Tom struggled to free himself.
- Tom kendini kurtarmak için mücadele etti.
The little boy struggled to free himself from the policeman.
- Küçük oğlan kendini polis memurundan kurtarmak için uğraştı.
I want to help Native Americans to save their languages from extinction.
- Onların dillerini yok olmaktan kurtarmak için yerli Amerikalılara yardım etmek istiyorum.
Tom risked his own life to help Mary.
- Tom, Mary'yi kurtarmak için kendi hayatını riske attı.