kurtar

listen to the pronunciation of kurtar
التركية - الإنجليزية
rid

I'm trying to rid myself of this bad habit. - Kendimi bu kötü alışkanlıktan kurtarmaya çalışıyorum.

I must rid my kitchen of cockroaches. - Mutfağımı hamamböceklerinden kurtarmalıyım.

redeem

He has no redeeming traits. - Onun kurtarıcı özelliği yok.

{f} rescued

They rescued him from danger. - Onlar onu tehlikeden kurtardılar.

Tom rescued the dog from being eaten by the hungry soldiers. - Tom, köpeği aç askerler tarafından yenilmekten kurtardı.

relieve of
{f} rescue

They hurried to their father's rescue. - Babalarını kurtarmak için acele ettiler.

Search and rescue operations began immediately. - Arama ve kurtarma operasyonları hemen başladı.

extricate

The man extricated Ellie from a dangerous situation. - Adam Ellie'yi tehlikeli bir durumdan kurtardı.

{f} salvage

Horrible helicopter accident in a Belgian cemetery, the rescuers have already salvaged more than 500 corpses. - Bir Belçika mezarlığındaki korkunç helikopter kazası, kurtarıcılar şimdiden 500'den fazla ceset çıkardılar.

This table is made out of salvaged wood. - Bu masa kurtarılmış ahşaptan yapılır.

{f} extricated

The man extricated Ellie from a dangerous situation. - Adam Ellie'yi tehlikeli bir durumdan kurtardı.

rid of
recover

The police recovered the stolen money. - Polis çalınan parayı kurtardı.

Recall the filename before you try to perform file recovery. - Dosya kurtarmaya çalışmadan önce dosya adını hatırlayın.

relieveof
disembarrass
disencumber
ridof
kurtar
المفضلات