تعريف kurt في التركية الإنجليزية القاموس.
- (isim) Wolf
I met a wolf in a dream.
- Rüyada bir kurtla karşılaştım.
The boy said a wolf would come.
- Çocuk bir kurtun geleceğini söyledi.
- worm
Worms are sometimes beneficial to soil.
- Kurtlar bazen toprağa yararlıdır.
Stop feeding me wormy fruit.
- Kurtlanmış meyve ile beni beslemekten vazgeç.
- gadgety
- sharp
- shrewd person
- (Hayvan Bilim, Zooloji,Latin) canis lupus
- (Biyoloji) gapeworm
- old hand
- hard boiled
- cestode
- cestoid
- (Tabiat Doğa) (hayvan) [syn.: kurt, solucan, askarit] worm
- hand
Clean hands save lives.
- Temiz eller hayat kurtarır.
The rescue workers are going to hand out supplies to the victims of the earthquake.
- Kurtarma ekipleri depremin kurbanlarına malzeme dağıtacak.
- borer
- gnawing
- helminth
- caterpillar
- wolf; worm, maggot; shrewd person, old hand
- maggot
I heard that a paralyzed man was eaten alive by maggots.
- Ben felçli bir adamın kurtçuklar tarafından canlı canlı yenildiğini duydum.
His wounds were infested with flesh-eating maggots.
- Onun yaraları et yiyen kurtçuklarla istila edildi.
- mite
- {i} grub
- hardboiled
- lobworm
- lobo
- dog
He rescued the dog at the risk of his own life.
- Kendi hayatını riske atarak köpeği kurtardı.
The dog saved the girl's life.
- Köpek kızın hayatını kurtardı.
- vermi
- eski kurt
- veteran
- kurt (takımyıldızı)
- (Astronomi) wolf
- kurt (takımyıldızı)
- (Astronomi) lupus
- kurt adam
- lycanthrope
- kurt ağazı
- (Askeri) chock
- kurt bağrı
- (Tıp) ligustrum vulgare
- kurt boğan
- (Tıp) aconitum napellus
- kurt gibi
- shrewd
- kurt gibi acıkmak
- starve
- kurt gibi aç
- peckish
- kurt gibi saldırarak yeme
- wolfing
- kurt gibi yemek
- wolf
- kurt helvası
- dittany of crete
- kurt köpeği
- wolf dog
- kurt masalı
- (deyim) cock-and-bull story
- kurt yemiş
- worm-eaten
- kurt yeniği
- worm hole
- kurt ağzı
- (Denizcilik) Fairlead
- kurt adam
- werwolf
- kurt adam olan
- lycanthropic
- kurt aramak
- worm
- kurt avcısı
- wolver
- kurt ayağı
- ground pine
- kurt ağızlı kavrama
- claw clutch
- kurt ağızlı kavrama
- claw coupling
- kurt balığı
- wolffish
- kurt dişli
- (Otomotiv) worm gear
- kurt dişli
- serrated plate
- kurt dişli testere
- gullet saw
- kurt dişli ve sektör
- (Otomotiv) worm and sector
- kurt dişlisi
- starting jaw
- kurt dökmek
- to pass worms
- kurt dökmek
- to pass a worm
- kurt dökmek
- worm
- kurt dökmek
- pass a worm
- kurt gibi
- wormy
- kurt gibi
- lupine
- kurt gibi
- like a wolf
I have been living like a wolf trapped in a snare.
- Kapana kıstırılmış bir kurt gibi yaşıyorum.
- kurt gibi
- wolfish
- kurt gibi acıkmak
- to starve
- kurt gibi aç
- ravenous, peckish
- kurt gibi aç
- hungry as a hunter
- kurt gibi aç
- hungry as a wolf
- kurt gibi aç
- hungry as a bear
- kurt gibi sessizce dolaşmak
- pad along
- kurt gibi yemek
- to wolf
- kurt gibi yemek yemek
- eat like a horse
- kurt helvası
- (Tabiat Doğa) (bitki, Fam: ballıbabagiller,şefeviye) [syn.: kurt helvası, mangır otu, Girit diktamı] Cretan dittany
- kurt ilacı
- anti helminthic
- kurt ile ilgili
- lupine
- kurt köpekleri
- wolfdogs
- kurt köpeği
- wolf dog, wolfhound
- kurt köpeği
- wolfhound
- kurt mantarı
- (Botanik, Bitkibilim) puff-ball
- kurt pençesi
- bistort
- kurt politikacı
- warhorse
- kurt sineği
- bluebottle
- kurt sineği
- blowfly
- kurt sineği larvası
- (Hayvan Bilim, Zooloji) screwworm
- kurt sürüsü
- wolf pack
- kurt yapan
- helminthic
- kurt yapmak
- to give someone/an animal worms, cause someone/an animal to be infested with worms
- kurt yavrusu
- pup
- kurt yavrusu
- wolf cub
- kurt yavrusu
- puppy
- kurt yemez
- (Botanik, Bitkibilim) catalpa bignonioides
- kurt yemiş
- worm eaten
- kurt yeniği
- (kereste) worm hole
- kurt yeniği
- wormhole
- kurt üzümü
- (Tıp) actaea spicata
- kurt şeklinde
- vermiform
- kuzu postunda kurt
- wolf in sheep's clothing
- aç kurt gibi yemek
- wolf
- dişi kurt
- she wolf
- emici kurt
- (Askeri) fluke
- kurtlar
- worms
Worms are sometimes beneficial to soil.
- Kurtlar bazen toprağa yararlıdır.
Your dog has worms. Give him vitamins.
- Köpeğinizin bağırsak kurtları var. Ona vitamin verin.
- pembe kurt
- pink bollworm
- yuvarlak kurt
- (Hayvan Bilim, Zooloji) tinea
- yuvarlak kurt
- (Hayvan Bilim, Zooloji) ringworm
- yuvarlak kurt
- nematode
- kurt adam
- wolfman
- kurt gibi
- wolflike
- kurtlar
- wolves
- Hangi dağda kurt öldü
- How come?
- alman kurt köpeği
- police dog
- aç kurt gibi
- ravenous
- aç kurt gibi
- hungry as a wolf
- aç kurt gibi
- like a hungry wolf
- aç kurt gibi saldırmak
- to attack (a meal) like a ravenous wolf; to seize voraciously. acından ölmek 1. to starve to death. 2. to be dying of hunger. 3. to be very poor
- aç kurt gibi yemek
- to wolf
- aç kurt gibi yemek
- wolf down
- benekli gri kurt
- (Hayvan Bilim, Zooloji) brindled gray wolf
- beyaz kurt
- white wolf
- dişi kurt
- bitch wolf
- erkek kurt
- dog
- eski kurt
- vet
- eski kurt
- old hand
- hangi dağda kurt öldü
- (Konuşma Dili) This is a nice surprise, but whatever made you/him do it?
- ihtiyar kurt
- old bird
- içine kurt düşmek
- to feel suspicious
- içini bir kurt yemek/kemirmek
- for a doubt to nag one
- kendini kurt sanma
- lycanthropy
- koyun postuna bürünmüş kurt
- a wolf in sheep's clothing
- kurt adam
- {i} werewolf
Would you still love me if I wasn't a werewolf?
- Ben bir kurt adam olmasam beni hala sever misin?
Mary thought that Tom wasn't at the Halloween party, but in fact he was secretly observing her from behind his werewolf mask.
- Mary Tom'un cadılar bayramı partisinde olmadığını düşündü ama aslında o onu kurt adam maskesinin arkasından gizlice izliyordu.
- sürüden ayrılanı kurt kapar
- (Atasözü) A person who insists on going it alone is headed for trouble
- tatlı kurt
- cigarette beetle
- yavru kurt
- cub scout
- yavru kurt
- wolf cub
- yaşlı kurt
- elder statesman
- yaşlı kurt
- sly old fox
- yuvarlak kurt
- roundworm
- yuvarlak kurt
- (Tabiat Doğa) (hayvan, Fam: yuvarlak kurtlar) roundworm, nematode