kurada

listen to the pronunciation of kurada
التركية - الإنجليزية

تعريف kurada في التركية الإنجليزية القاموس.

kura
draw

Let's draw lots to decide who goes first. - Kimin birinci olduğuna karar vermek için kura çekelim.

kura
lot

I waste a lot of time daydreaming. - Hayal kurarak bir sürü zamanı boşa harcarım.

As a rule, twins have a lot in common. - Bir kural olarak, ikizlerin ortak çok şeyi var.

kura
by lot
kura
(Askeriye) conscription based on a drawing of lots
kura
drawing of lots; lot; conscription (by lots)
الإنجليزية - الإنجليزية

تعريف kurada في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.

Kura
A river that flows in Turkey, Georgia and Azerbaijan, where receiving waters of Aras empties into Caspian Sea
kura
a river in western Asia; rises in northeast Turkey and flows to the Caspian Sea
التركية - التركية
İşe yaramaz, yıpranmış, eskimiş, bozulmuş (eşya)
işe yaramaz
Eskimiş, bozulmuş eşya
Gelişmemiş, cılız (insan ve hayvan)
KURA
(Osmanlı Dönemi) (Karye. C.) Karyeler, köyler, kasabalar
kura
Ad veya numara çekme: "Okulu bitirirken kurada Karaköse'yi çekince dağda taşta doya doya ata bineceği için seviniyordu."- N. Cumalı
kura
Aras'ın kolu olan bir ırmak
kura
Ad çekme
kura
Toprak içinde bulunan büyük taş
kurada
المفضلات