تعريف kurşunsuz في التركية الإنجليزية القاموس.
- nonleaded
- without lead
- lead-free
- {s} unleaded
More and more environmentalists advocate and use environmentally friendly unleaded petrol in cars.
- Gittikçe daha fazla çevreci, arabalarda çevre dostu kurşunsuz benzini savunuyor ve kullanıyor.
I'd like a full tank of regular unleaded.
- Bir depo kurşunsuz normal istiyorum.
- kurşun
- lead
Tom wanted a pencil with a softer lead.
- Tom daha yumuşak uçlu bir kurşun kalem istedi.
No man can know them, no hunter can shoot them, with powder and lead - Thoughts are free!
- Hiçbir insan onları bilemez, hiçbir avcı barut ve kurşunla onları vuramaz. - Düşünceler özgürdür!
- kurşun
- bullet
Doctors removed the bullet.
- Doktorlar kurşunu çıkardılar.
A doctor tried to remove the bullet from the president's head.
- Bir doktor, başkanın kafasındaki kurşunu çıkarmaya çalıştı.
- kurşunsuz (benzin)
- nonleaded
- kurşunsuz benzin
- lead-free petrol, unleaded gas
- kurşunsuz benzin
- unleaded gasoline
- kurşunsuz benzin kullanıyorum
- I need unleaded
- kurşun
- plumb
- kurşun
- round
- kurşunsuz benzin
- lead-free motor fuel
- kurşun
- (Biyoloji) pb
- kurşun
- in lead
- kurşun
- plumbic
- kurşun
- Saturn
- kurşun
- projectile
- kurşun
- plumbo
- kurşun
- (Tabiat Doğa) (mineral, maden) lead, plumbum
- kurşun
- lead; bullet; (oltada) sinker; lead, leaden
- kurşun
- {i} slug
- kurşun
- missile
- kurşun
- sinker
The public bought it hook, line and sinker, didn't they?
- Halk olta iğnesi, olta ve olta kurşunu aldı, değil mi?
