Tom wanted a pencil with a softer lead.
- Tom daha yumuşak uçlu bir kurşun kalem istedi.
Which is heavier, lead or gold?
- Hangisi daha ağır, kurşun mu yoksa altın mı?
Doctors were afraid to remove the bullet.
- Doktorlar, kurşunu çıkarmaya korkuyorlardı.
Tom was killed by a stray bullet.
- Tom serseri bir kurşun tarafından öldürüldü.
The public bought it hook, line and sinker, didn't they?
- Halk olta iğnesi, olta ve olta kurşunu aldı, değil mi?
The police officer wore a bulletproof vest.
- Polis memuru bir kurşun geçirmez yelek giydi.
The president's car is bulletproof.
- Başkanın arabası kurşun geçirmez.
Lead poisoning endangers the health of millions of children around the world.
- Kurşun zehirlenmesi dünya genelinde milyonlarca çocuğun sağlığını tehlikeye atar.
Children are more at risk for lead poisoning.
- Çocuklar kurşun zehirlenmesi için daha fazla risk altındadır.