Tom doesn't like clubs where there is loud music.
- Tom yüksek sesli müziğin olduğu kulüpleri sevmiyor.
I hope there are some music clubs.
- Umarım bazı müzik kulüpleri var.
I meet him at the club from time to time.
- Ben, zaman zaman onunla kulüpte karşılaşırım.
George was at the club yesterday.
- George dün kulüpteydi.
Hats aren't allowed to be worn inside the clubhouse.
- Kulüp binasında şapka giyilmesine izin verilmiyor.