The Foreign Minister was a puppet.
- Dışişleri Bakanı bir kuklaydı.
This corporation is a political puppet.
- Bu şirket bir siyasi kukla.
I thought you were a dummy.
- Ben senin bir kukla olduğunu sanıyordum.
h is a dummy variable.
- h bir kukla değişkendir.
Have you ever seen a puppet show?
- Hiç kukla gösterisi izlediniz mi?
The marionette took off his clothes and laid them on the sand to dry.
- Kukla, elbiselerini çıkardı ve kurumaları için onları kumun üzerine serdi.
Everyone loves marionettes.
- Herkes kuklaları sever.