The city is under siege.
- Şehir kuşatma altında.
The castle is under siege.
- Kale kuşatma altındadır.
The problem was beset with difficulties.
- Sorun zorluklarla kuşatıldı.
In 1683, the Turks besieged Vienna for the second time.
- Türkler 1683'te Viyana'yı ikinci kez kuşattılar.
The Greeks besieged Troy for ten years.
- Yunanlar on yıl boyunca Truva'yı kuşattı.
Until the morning, the camp of the enemy army was surrounded.
- Sabaha kadar düşman ordusunun kampı kuşatılmıştı.
We're surrounded by police.
- Polis tarafından kuşatıldık.
They're surrounding us.
- Onlar bizi kuşatıyor.