kozmetikçi

listen to the pronunciation of kozmetikçi
التركية - الإنجليزية
Cosmetician
cosmetologist
kozmetik
cosmetics

That store no longer sells cosmetics. - O mağaza artık kozmetik satmıyor.

Layla bought cosmetics at every shopping mall she visited. - Leyla ziyaret ettiği her alışveriş merkezinden kozmetik ürünleri satın aldı.

kozmetik
cosmetic; cosmetics
kozmetik
(a) cosmetic
kozmetik
cosmetic

Don't worry, present day cosmetic surgery is much better than it used to be in Doctor Frankenstein's days. - Endişelenmeyin, günümüzün kozmetik cerrahisi, Doktor Frankenstein'ın günlerinde olduğundan çok daha iyidir.

We should spend our time creating content for our website rather than wasting time worrying about minor cosmetic details. - Küçük kozmetik detaylar hakkında endişelenerek zaman kaybetmektense web sitemiz için içerik yaratarak zamanımızı harcamalıyız.

التركية - التركية
kozmetikçi
المفضلات