تعريف koyulmak في التركية الإنجليزية القاموس.
- turn to
- start out
- begin
- approach
- sit down
- settle down to
- to thicken; to darken; to pitch into sth, to buckle down to sth, to get cracking
- set about
- go
- set to
- set oneself to do smth
- tackle
- launch out
- start
- to begin, set about, set to, embark upon
- start in
- (for a color) to darken
- hop to it
- attack
- set out
- start off
- address oneself to
- (for a liquid) to thicken
- placed
- put
- set
- head for
- thicken
- koy
- {i} cove
I used to make sure I put a cover over my motorcycle at night.
- Ben gece motosikletimin üstüne bir kılıf koyduğumu sağlama alırdım.
Tom put a cover over his car.
- Tom arabasının üstüne bir kılıf koydu.
- koy
- put
Put the carrots in the pot.
- Havuçları tencereye koy.
Please put a cassette in the VCR and press the record button.
- Lütfen VCR'a bir kaset koy ve kayıt butonuna bas.
- koy
- inlet
- koy
- {f} putting
Tom is putting stuff in his backpack.
- Tom çantasına eşyalarını koyuyor.
I had a hard time putting the kid to bed.
- Çocuğu yatağa koyarken sıkıntı çektim.
- koy
- {i} sound
I put my fingers in my ears to block out the terrible sounds.
- Ben korkunç sesleri engellemek için parmaklarımı kulaklarıma koydum.
What sound does a sheep make?
- Bir koyun nasıl ses çıkarır?
- koy
- {i} arm
She keeps him at arm's length these days.
- O, bu günlerde onunla arasına mesafe koyuyor.
Tom snuggled in close, putting his arm around Mary.
- Tom yakın yatmıştı, kolunu Mary'nin etrafına koymuştu.
- koy
- loch
- koy
- indentation
- koy
- bight
- koy
- shag
- yola koyulmak
- Set off, set to
- ciddi olarak işe koyulmak
- get down to work
- devletçe el koyulmak
- escheat
- işe koyulmak
- approach a task
- işe koyulmak
- to get down to work, to get busy
- işe koyulmak
- roll up one's sleeves
- işe koyulmak
- sit down to work
- koy
- basin
- koy
- bay, cove, inlet
- koy
- small bay, cove
- koy
- armlet
- koy
- creek
- koy
- bay
We were granted the privilege of fishing in this bay.
- Bize bu koyda özel balık tutma izni verildi.
- koy
- shagged
- koyulma
- starting
- koyulma
- attack
- koyulma
- launching
- yapmaya koyulmak
- compose oneself
- yola koyulmak
- trot along
- yola koyulmak
- cut along
- yola koyulmak
- strike out
- yola koyulmak
- wend one's way
- yola koyulmak
- take one's way
- yola koyulmak
- trot off
- yola koyulmak
- to start (out), to set off
- yola koyulmak
- set forth
- yola koyulmak
- to set off (on a journey)