korrigierend

listen to the pronunciation of korrigierend
الإنجليزية - التركية

تعريف korrigierend في الإنجليزية التركية القاموس.

corrective
düzeltici

Biz düzeltici önlemleri uygulamalıyız. - We must apply corrective measures.

Düzeltici lenslere ihtiyacım var. - I need corrective lenses.

corrective
(Tıp) Düzeltici, uygun hale getirici
corrective
(Tıp) korektif
corrective
(Ticaret) islah edici
correcting
{f} düzelt

Test kağıtlarını düzeltmekle meşgul. - He is busy correcting test papers.

Shishir son zamanlarda bir sürü cümle düzeltmektedir. - Shishir has been correcting a lot of sentences lately.

correcting
cezalandırma
correcting
tashih etme
correcting
{i} düzeltme

Öğretmenler öğrencilerinin kağıtlarındaki aynı hataları tekrar tekrar düzeltmekten yorgun olmalılar. - Teachers must be tired of correcting the same mistakes over and over again in their students' papers.

Tom test kağıtlarını düzeltmekle meşgul. - Tom is busy correcting test papers.

correcting
(isim) düzeltme
corrective
{i} ıslah edici şey
corrective
çare
corrective
ıslah eden veya düzelten şey
corrective
{s} yatıştırıcı
corrective
{s} ıslah edici
corrective
(Tıp) bir ilacın hoşa gitmeyen tadını, kokusunu veya rengini düzeltici madde, diğer bir ilacın zararlı etkisini ortadan kaldıran ilaç
corrective
düzeltici ıslah edici
ألمانية - الإنجليزية
remediating
rectifying
blue-penciling
revisionary
correcting
corrective
emending
righting
korrigierend eingreifen
to take corrective action
sich selbst korrigierend
being self-correcting