It's nothing, don't be afraid!
- Bu şey yok, korkmayın!
Don't be afraid of making mistakes.
- Hatalar yapmaktan korkmayın.
Man fears disasters such as floods and fires.
- İnsan su baskınları ve yangınlar gibi felaketlerden korkar.
That boy could not enter for fear of the dog.
- O, köpeğin korkusundan giremedi.
Tom dreads going to work tomorrow.
- Tom yarın işe gitmeye korkuyor.
He may dread to learn the results.
- O, sonuçları öğrenmeye korkabilir.