He was busy copying his friend's notebook.
- Arkadaşının defterini kopyalamakla meşguldü.
Ms. Takada accused the boy of copying another student's homework.
- Bayan Takada çocuğu başka bir öğrencinin ödevini kopyalamakla suçladı.
Please copy this page.
- Lütfen bu sayfayı kopyalayın.
Can you copy this for me?
- Bunu benim için kopyalar mısın?
The document was copied exactly.
- Bu dosya tamamen kopyalandı.
This whole sentence has been copied from Wikipedia.
- Bütün bu cümle Wikipedia'dan kopyalandı.
Don't duplicate this floppy.
- Bu disketi kopyalama.