konukçu

listen to the pronunciation of konukçu
التركية - الإنجليزية
host or hostess (who looks after an important foreign guest for a government or a business)
host
konuk
{i} guest

Susan greeted her guests at the door. - Susan, konuklarını kapıda karşıladı.

His wife liked inviting guests. - Karısı davetkar konukları severdi.

konuk
{i} visitor

What with the visitors and all the extra housework, I've had a very busy week. - Konuklar ve fazla ev işi nedeniyle, çok hareketli bir hafta geçirdim.

konuk
(Kimya) host
konuk
sojourner
konuk
guest, visitor " misafir; parasite
konuk
parasite
konuk
sojourn
التركية - التركية
Yabancı konukların yanına verilen, onları gezdiren, onlarla ilgilenen kılavuz veya arkadaş, mihmandar
Konuk
misafir
konuk
Bir yere veya birinin evine kısa bir süre kalmak için gelen kimse, misafir, mihman
konuk
Konakçının üzerindeki asalak
konuk
Bir yere veya birinin evine kısa bir süre kalmak için gelen kimse, misafir, mihman: "Şatoda yaşayanlarla konuklar, buralarda, topluca yıkanırlarmış."- S. Birsel
konukçu
المفضلات