He got drunk and chatty.
- O sarhoş ve konuşkan oldu.
I'm not very chatty, usually.
- Ben genellikle çok konuşkan değilim.
Her talkativeness is a pain in the neck.
- Onun konuşkanlığı rahatsızlık verici.
Tom isn't very talkative.
- Tom çok konuşkan değil.
Tom isn't very communicative.
- Tom çok konuşkan değil.
I'm not a vocal person.
- Ben konuşkan bir kişi değilim.
Mary is an intelligent and highly articulate young woman.
- Mary akıllı ve son derece konuşkan genç bir kadın.
Tom seems articulate.
- Tom konuşkan görünüyor.