Have you ever spoken to an English speaking audience?
- Hiç İngilizce konuşan bir izleyici ile konuştun mu?
There are people who seldom speak unless they're spoken to.
- Onlarla konuşmadıkça nadiren konuşan insanlar vardır.
I have a lot of friends who are native speakers, so I've had a lot of experience speaking with native speakers.
- Ana dilini konuşan bir sürü arkadaşım var, bu yüzden ana dilini konuşanlarla konuşarak bir sürü deneyimim oldu.
Have you ever heard someone speaking in Esperanto?
- Sen hiç Esperanto dilini konuşan birini duydun mu?
The man Mary is talking with is Tom.
- Mary ile konuşan adam Tom'dur.
The girl talking with Jim is Mary.
- Jim ile konuşan kız Mary'dir.
The eloquent scholar readily participated in the debate.
- Güzel konuşan bilim adamı kolayca tartışmaya katıldı.
Some people think I'm eloquent.
- Bazı insanlar güzel konuşan olduğumu düşünürler.
John can't speak French well.
- John, Fransızcayı iyi konuşamıyor.
I don't speak Japanese.
- Japonca konuşamıyorum.
In Papua New Guinea, there are 850 different languages spoken by Papuans.
- Papua Yeni Gine'de, Papualılar tarafından konuşulan 850 farklı dil vardır.
Which language is spoken in the United States of America?
- Amerika Birleşik Devletleri'nde hangi dil konuşuluyor?
Please come to talk to me.
- Lütfen benimle konuşmaya gel.
I want to talk to your uncle.
- Amcanla konuşmak istiyorum.
Don't talk with your mouth full.
- Ağzın doluyken konuşma.
Do not talk with your mouth full.
- Ağzın doluyken konuşma.
You must speak out against injustice.
- Haksızlığa karşı yüksek sesle konuşmalısın.
Can we speak outside for a moment?
- Bir an dışarıda konuşabilir miyiz?
It isn't a surprise that English is the world's most spoken language.
- Hiç şüphe yok ki İngilizce dünyada en çok konuşulan dildir.
Which language is spoken in the United States of America?
- Amerika Birleşik Devletleri'nde hangi dil konuşuluyor?
I apologized, but even then she wouldn't speak to me.
- Özür diledim fakat o zaman bile benimle konuşmadı.
May I speak to Pedro?
- Pedro ile konuşabilir miyim?
Mr Wright speaks Japanese as if it were his mother tongue.
- Bay Wright, sanki onun ana diliymiş gibi Japonca konuşuyor.
Brent is an American, but he speaks Japanese as if it were his mother tongue.
- Brent bir Amerikalı, ama o sanki onun ana diliymiş gibi Japonca konuşuyor.
We always talked about a lot of things after school.
- Biz okuldan sonra her zaman birçok şey hakkında konuştuk.
In the tent we talked and talked.
- Çadırda sürekli konuştuk.
Who were you talking to?
- Kiminle konuşuyordun?
What're you talking about?
- Ne hakkında konuşuyorsun?
Frankly speaking, he is untrustworthy.
- Açıkça konuşmak gerekirse, o güvenilmez biri.
I'm not very good at speaking Arabic.
- Çok iyi Arapça konuşamıyorum.
In their discourse after dinner, they talked about politics.
- Yemekten sonraki konuşmalarında, onlar politikadan bahsettiler.
Are there francophones in Canada?
- Kanada'da Fransızca konuşan kimseler var mı?
Are there francophones in Canada?
- Kanada'da Fransızca konuşan kimseler var mı?
Passengers shall not converse with the driver while the bus is in motion.
- Otobüs hareket halindeyken yolcular şoförle konuşmamalıdır.
We conversed until late at night while eating cake and drinking tea.
- Biz kek yerken ve çay içerken gece geç saatlere kadar konuştuk.