Would it be fair to say you have a problem controlling your anger?
- Öfkenizi kontrol etmekte bir sorununuzun olduğunu söylemek adil olur mu?
Controlling my emotions is not my forte.
- Duygularımı kontrol etmek benim görevim değil.
I'd like to check out.
- Ben kontrol etmek istiyorum.
How many bags do you want to check?
- Kaç tane çanta kontrol etmek istiyorsun?
It's sometimes difficult to control our feelings.
- Duygularımızı kontrol etmek bazen zordur.
They formed a company to control it.
- Onu kontrol etmek için bir şirket kurdular.
Try to check the flow of water by turning the valve.
- Vanayı çevirerek su akışını kontrol etmeye çalış.
He checked that all the doors were safely shut.
- Bütün kapıların güvenli bir şekilde kapatılıp kapatılmadığını kontrol etti.
They needed a new government to control the anarchy.
- Onların anarşiyi kontrol etmek için yeni bir hükümete ihtiyaçları vardı.
I can't wait to check it out.
- Onu kontrol etmek için sabırsızlanıyorum.
I want to check it out.
- Bunu kontrol etmek istiyorum.
I'll go to check out the bedroom.
- Yatak odasını kontrol etmek için gideceğim.
I'd like to check out.
- Ben kontrol etmek istiyorum.
We'll be back to check on you later.
- Seni kontrol etmek için daha sonra döneceğiz.
I'll be back to check on him before I head out today.
- Bugün yola çıkmadan önce onu kontrol etmek için döneceğim.
Anger is hard to control.
- Öfkeyi kontrol etmek zordur.
Try to control yourself.
- Kendinizi kontrol etmeye çalışın.
Would it be fair to say you have a problem controlling your anger?
- Öfkenizi kontrol etmekte bir sorununuzun olduğunu söylemek adil olur mu?
I have trouble controlling my anger.
- Öfkemi kontrol etmekte zorlanıyorum.
The government of the Inca Empire controlled everything.
- İnka İmparatorluğu yönetimi her şeyi kontrol etti.
Tom wanted to hit Mary, but he controlled himself.
- Tom Mary'ye vurmak istedi ama kendini kontrol etti.
The defenders checked the onslaught by the attackers.
- Savunucular saldırganlar tarafından yapılan saldırıyı kontrol etti.
He checked that all the doors were safely shut.
- Bütün kapıların güvenli bir şekilde kapatılıp kapatılmadığını kontrol etti.