kontrol edilmemiş

listen to the pronunciation of kontrol edilmemiş
التركية - الإنجليزية
unexamined
{a} not examined, not looked over
That has not been examined
{s} not examined
kontrol et
{f} check

We should check the spread of the disease. - Biz hastalığın yayılmasını kontrol etmeliyiz.

The defenders checked the onslaught by the attackers. - Savunucular saldırganlar tarafından yapılan saldırıyı kontrol etti.

kontrol et
check it out

I can't wait to check it out. - Onu kontrol etmek için sabırsızlanıyorum.

I want to check it out. - Bunu kontrol etmek istiyorum.

kontrol et
{f} overhaul
kontrol et
{f} control

Try to control yourself. - Kendinizi kontrol etmeye çalışın.

Try to control yourselves. - Kendinizi kontrol etmeye çalışın.

kontrol et
{f} discipline
kontrol et
{f} controlling

Controlling my emotions is not my forte. - Duygularımı kontrol etmek benim görevim değil.

I have trouble controlling my anger. - Öfkemi kontrol etmekte zorlanıyorum.

kontrol et
{f} controlled

Fadil controlled the drug trade in the area. - Fadıl, bölgedeki uyuşturucu ticaretini kontrol etti.

The government of the Inca Empire controlled everything. - İnka İmparatorluğu yönetimi her şeyi kontrol etti.

kontrol et
checked

Tom started the coffee brewing, then checked his email. - Tom kahve demlemeye başladı, sonra epostasını kontrol etti.

The defenders checked the onslaught by the attackers. - Savunucular saldırganlar tarafından yapılan saldırıyı kontrol etti.

kontrol edilmemiş
المفضلات