تعريف konserve في التركية الإنجليزية القاموس.
- canned
Tom got mercury poisoning from eating canned tuna every day.
-Tom her gün konserve ton balığı yemekten civa zehirlenmesi oldu.
Pears are canned in this factory.
-Armutlar bu fabrikada konservelenir.
- conservation
- (Gıda) canned foods
- tinned
- preserve
Preserves must be stored in a jar with an airtight seal.
-Konserveler hava geçirmez bir conta ile kavanozda saklanmalıdır.
- canned food
- bottled food
- preserves
Preserves must be stored in a jar with an airtight seal.
-Konserveler hava geçirmez bir conta ile kavanozda saklanmalıdır.
- canned, Brit. tinned: bezelye konservesi canned peas
- canned food, Brit. tinned food
- tinned food, canned food, preserves; tinned, canned
- can
Tom wasn't able to get the electric can opener to work.
-Tom elektrikli konserve açacağını çalıştıramadı.
I sometimes use scissors as a can opener.
-Bazen bir konserve açacağı olarak makas kullanırım.
- konserve kutusu
- can
- konserve kutusu
- tin
- konserve açacağı
- tin-opener
- konserve tonbalığı
- tuna fish
- konserve yapılmış
- canned
- konserve balık
- Canned fish
- konserve açacağı
- tin opener
- konserve açacağı
- can opener
Tom wasn't able to get the electric can opener to work.
-Tom elektrikli konserve açacağını çalıştıramadı.
Does anybody have a can opener?
-Konserve açacağı olan biri var mı?
- konserve açmak
- open a can
- konserve besin endüstrisi
- canned foods industry
- konserve et
- canned meat
- konserve fabrikası
- canner
- konserve fabrikası
- canning factory
- konserve fabrikası
- cannery
He works in a cannery.
-O bir konserve fabrikasında çalışıyor.
- konserve gıda
- tinned good
- konserve gıda nerede bulabilirim
- Where can I find canned food
- konserve makinesi
- (Tarım) canning machine
- konserve program
- canned program
- konserve sanayi
- (Ticaret) packing trade
- konserve sunuş
- (Ticaret) canned presentation
- konserve sığır eti
- (Gıda) bully beef
- konserve sığır eti
- corn beef
- konserve yapan kimse
- preserver
- konserve yapma
- canning
- konserve yapma
- preservation
- konserve yapmak
- to can
- konserve yapmak
- preserve
- konserve yapılan yer
- cannery
- konserve zehirlenmesi
- can poisoning
- kutu konserve
- (Gıda) can
- kutu konserve
- (Gıda) canned food
- vakumlu konserve
- vacuum can
- vakumlu konserve
- vacuum tin
- ıki konserve lütfen
- can: i'd like two cans please
المصطلحات ذات الصلة
تعريف konserve في التركية التركية القاموس.
- Isı ile sterilize edilerek uzun zaman saklanabilecek biçimde kutulanan
- ısı ile sterilize edilerek uzun zaman saklanabilecek biçimde kutulanmış (yiyecek)
- insanların besinleri, besin değerlerini kaybetmeden saklamak için geliştirdikleri bir yöntem
- Isı ile sterilize edilerek uzun zaman saklanabilecek biçimde kutulanan (yiyecek)
- Bu yolla hazırlanmış yiyecek