kokteyl

listen to the pronunciation of kokteyl
التركية - الإنجليزية
cocktail

I'm going to her cocktail party. - Onun kokteyl partisine gidiyorum.

That cocktail is sweet and easy to drink. - O kokteyl tatlı ve içmesi kolay.

cocktail party

I'm going to her cocktail party. - Onun kokteyl partisine gidiyorum.

I didn't see you at my cocktail party last weekend. - Geçen hafta sonu seni kokteyl partimde görmedim.

cocktail; cocktail party
(Gıda) daiquiri
sangria

Tom likes to drink sangria. - Tom kokteyl içmeyi sever.

kokteyl elbisesi
(Tekstil) cocktail dress
kokteyl bardağı 9 cl
(Gıda) cocktail glass
kokteyl elbisesi
cocktail drees
kokteyl karıştırma kabı
shaker
kokteyl kirazı
(Gıda) cocktail cherry
kokteyl köftesi
(Gıda) croquette
kokteyl masası
cocktail table
kokteyl partisi etkisi
cocktail party effect
kokteyl partisi olgusu
(Pisikoloji, Ruhbilim) cocktail party phenomenon
kokteyl çalkalama kabı
cock shaker
meyveli kokteyl
punch
acı kokteyl sosu
angostura bitter
barda içki ve kokteyl hazırlayan kimse
barkeeper
cin ile yapılan bir kokteyl
gimlet
karides kokteyl
shrimp cocktail
kırmızı şaraplı kokteyl
claret cup
meyveli kokteyl
(kâsede hazırlanır) punch
meyveli kokteyl kâsesi
punch bowl
naneli kokteyl
julep
soda fışkırtılarak yapılan kokteyl
fizz
viski ve vermutlu kokteyl
Manhattan
viskili bir kokteyl
old fashioned
yumurtalı kokteyl
egg flip
yumurtalı kokteyl
egg nog
التركية - التركية
Karışım
Türlü içkiler karıştırılarak yapılan içki
İçkili toplantı
Türlü içkiler karıştırılarak yapılan içki. İçkili toplantı: "Kokteylde yorulmuştum, içtiklerim de baş ağrısı yapmıştı."- R. H. Karay
kokteyl
المفضلات