Tabak çanak yemek pişirirken ya da yerken kullandığımız eşyalardır.
- Das Geschirr sind die Geräte und Gefäße, die man zum Kochen und Essen benutzt.
Bizim için ne pişireceksin? - Sizin için balık yemeği pişireceğim.
- Was wirst du für uns kochen? – Ich werde ein Fischgericht für euch kochen.
Bir yüz çıbanım var.Bir burun deliğinin arkasında acılı bir yumru var.
- I have a facial boil. There's a painful lump at the back of one nostril.
Su kaynamaya başlıyor.
- The water is beginning to boil.
Normal şartlar altında, suyun kaynama sıcaklığı 100 santigrat derece.
- Under normal conditions, the boiling point of water is 100 degrees Celsius.
Italya'nın Reggio Emilia kasabasında istakozları kaynatmak yasa dışıdır.
- Boiling lobsters is illegal in the town of Reggio Emilia, Italy.
Bir yumurtayı kaynatmak yaklaşık on dakika sürer.
- It takes about ten minutes to boil an egg.
Suyu kaynatmak sadece üç dakika sürer.
- It takes only three minutes for the water to boil.
Bir yumurtayı kaynatmak yaklaşık on dakika sürer.
- It takes about ten minutes to boil an egg.
Salt is necessary for cooking.
- Salz ist notwendig zum Kochen.
His mother got up much earlier than usual and started cooking as early as 8am.
- Seine Mutter stand viel zeitiger auf als sonst und begann schon um acht mit dem Kochen.
I'm not willing to cook dinner for twenty people.
- Ich bin nicht bereit, für zwanzig Leute Abendessen zu kochen.
She will have to cook for everyone.
- Sie wird für alle kochen müssen.