koşulda

listen to the pronunciation of koşulda
التركية - الإنجليزية

تعريف koşulda في التركية الإنجليزية القاموس.

koşul
provision
koşul
conditions

They did not demand better working conditions. - Onlar daha iyi çalışma koşulları talep etmedi.

Living conditions were hard. - Yaşam koşulları zordu.

koşul
string
koşul
circumstance, condition; stipulation, clause
koşul
circumstance

We cannot offer a further price reduction under the current circumstances. - Biz, mevcut koşullar altında daha fazla fiyat indirimi teklif edemeyiz.

I think I've showed considerable constraint under the circumstances. - Ben bu koşullar altında önemli bir baskı gösterdiğimi düşünüyorum.

koşul
(Bilgisayar) where
koşul
term

Terms of use may be changed without notice. - Kullanım koşulları haber verilmeksizin değiştirilebilir.

Would you accept those terms? - O koşulları kabul eder misin?

koşul
(Bilgisayar) when the
koşul
(Bilgisayar) while
koşul
clause
koşul
restriction
koşul
constraint

I think I've showed considerable constraint under the circumstances. - Ben bu koşullar altında önemli bir baskı gösterdiğimi düşünüyorum.

koşul
(Bilgisayar) when

When we borrow money, we must agree to the conditions. - Para borç aldığımızda koşulları kabul etmeliyiz.

koşul
(Bilgisayar) cond

Health is an important condition of success. - Sağlık başarı için önemli bir koşuldur.

Health is a necessary condition for happiness. - Sağlık mutluluk için gerekli bir koşuldur.

koşul
reservation
koşul
condition

You can have the last word with a woman, on the condition that it is yes. - Evet olması koşuluyla, bir kadına son sözü söyleyebilirsin.

Health is an important condition of success. - Sağlık başarı için önemli bir koşuldur.

her koşulda
under all circumstancesin any condition
koşul
stipulation
koşul
requirement
koşul
(Hukuk) condition, provision
koşul
proviso
koşul
state
التركية - التركية

تعريف koşulda في التركية التركية القاموس.

koşul
Bir şeyin kendi özelliğini kazanması için, bulunması gereken durum, gerekli olan özellik
koşul
Bir şeyin kendi özelliğini kazanması için, bulunması gereken durum, gerekli olan özellik: "Türk Eli'nin uluları bu koşullar altında yeni toprakların, yeni vatanların gereğini duyar olmuştu."- N. Araz
koşul
Bir antlaşmada belirlenen hükümlerden her biri
koşul
Şart
koşulda
المفضلات