Tom came running with a letter from Judy.
- Tom Judy'den bir mektupla koşarak geldi.
Running as fast as I could, I was able to catch up with my friend.
- Koşabildiğim kadar hızlı koşarak, arkadaşımla arayı kapatabildim.
I keep fit by jogging every morning.
- Her sabah koşarak formda kalıyorum.
Try to lose weight by jogging.
- Koşarak kilo vermeye çalışın.
Please don't run in the classroom.
- Lütfen sınıfta koşmayın.
She goes running every morning.
- O her sabah koşmaya gider.