koşarak

listen to the pronunciation of koşarak
التركية - الإنجليزية
running

Tom came running with a letter from Judy. - Tom Judy'den bir mektupla koşarak geldi.

Running as fast as I could, I was able to catch up with my friend. - Koşabildiğim kadar hızlı koşarak, arkadaşımla arayı kapatabildim.

jogging

I keep fit by jogging every morning. - Her sabah koşarak formda kalıyorum.

Try to lose weight by jogging. - Koşarak kilo vermeye çalışın.

come running
trotting
koşarak geçmek
run
koşarak geçmek
run over
koşarak gitmek
run over
koşarak saldırmak
run at
koşarak yapılan
running
koş
{f} run

Please don't run in the classroom. - Lütfen sınıfta koşmayın.

She goes running every morning. - O her sabah koşmaya gider.

koş
{f} trotting
kalabalıkta çırılçıplak koşarak geçen kimse
streaker
koş
hurry up!
koş
inspan
التركية - التركية
koşa koşa
koşarak
المفضلات