Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

knuddeln

listen to the pronunciation of knuddeln
ألمانية - التركية
şakayla boğuşmak, sırnaşmak
الإنجليزية - التركية

تعريف knuddeln في الإنجليزية التركية القاموس.

hug
{f} sarılmak

Sana sarılmak için sabırsızlanıyorum. - I can't wait to hug you.

Sarılmaktan vazgeçtiler. - They stopped hugging.

hug
{f} kucaklaşmak
hug
sokulmak
hug
koçmak
hug
ayrılmamak
hug
sarılma

Sarılmaktan vazgeçtiler. - They stopped hugging.

Tom Mary'ye sarılmak istiyor. - Tom wants to hug Mary.

hug
kucaklama

Bu akşam seni kucaklamak ve kahveye davet etmek istiyorum, bunu nasıl yapabilirim? - I want to hug you and invite you to coffee this evening, how can I do that?

Tom'u tekrar kucaklamayı hiç denemeyeceğim. - I won't ever try hugging Tom again.

hug
sıkıca kucaklamak
hug
yakınından geçmek
hug
sevgiyle sarılmak
hug
{f} dört elle sarılmak
hug
bear hug çok sı
hug
{f} kucaklamak, sarılmak
hug
{f} bağrına basmak, sımsıkı tutmak
hug
{f} kıyıdan gitmek
hug
{f} benimsemek
hug
orsa gitmek
ألمانية - الإنجليزية
to cuddle somebody
to love on somebody
to hug somebody
hug