knowledge; awareness; proficiency

listen to the pronunciation of knowledge; awareness; proficiency
الإنجليزية - التركية

تعريف knowledge; awareness; proficiency في الإنجليزية التركية القاموس.

capital
{i} kapital

Kapitalistler onları asacağımız ipi bize satacaklar. - The Capitalists will sell us the rope with which we will hang them.

İsa bir kapitalistti. - Jesus was a capitalist.

capital
en önemli kent
capital
para

Kapitalizme inandığın için paraya tapıyorsun. - You worship money because you believe in capitalism.

Bay Morita sermaye olarak borç para kullanarak bir işe başladı. - Mr. Morita started a business by using borrowed money as capital.

capital
sütun başlığı
capital
ölümle cezalandırılabilir
capital
payitaht
capital
belli başlı
capital
büyük harf,sermaye
capital
{s} sermayeye ait
capital
{i} sütun başı
capital
{s} ana

Sermaye, toprak ve iş gücü üretiminin üç ana faktörüdür. - Capital, land and labor are the three key factors of production.

capital
(isim) başkent; büyük harf; kapital, sermaye, kâr, çıkar, kazanç; sütun başı
capital
{s} kusursuz
capital
make capital of kendi çıkarına kullanmak
capital
{s} önemli

Madrid İspanyanın başkenti ve onun en önemli şehri. - Madrid is the capital of Spain and its most important city.

capital
{s} büyük (harf)
capital
{i} büyük harf, majüskül
capital
(İnşaat) büyük harf, anapara, başkent
capital
istismar etmek
capital
(sıfat) cezası ölüm olan, ölüm; baş, ana, önde gelen, sermaye ile ilgili, büyük, önemli, mühim, ciddi, kusursuz, mükemmel
الإنجليزية - الإنجليزية
capital

Interpreters need a good amount of cultural capital in order to function efficiently in the profession.

knowledge; awareness; proficiency
المفضلات