I'm accustomed to sleeping in a room without air conditioning.
- Bir odada klima olmadan uyumaya alışkınım.
It feels like somebody's turned on the air conditioning.
- Birisi klimayı açtı gibi geliyor.
I wish our classroom were air-conditioned.
- Keşke sınıfımız klimalı olsa.
None of these offices have air-conditioning.
- Bu ofislerden hiçbirinin kliması yok.
It's very warm. Shall I turn on the air conditioner?
- Burası çok sıcak. Klimayı açayım mı?
I want a compact car with an air conditioner.
- Ben klimalı küçük bir araba istiyorum.
It's freezing in here! Can somebody turn off the air-conditioner?
- Burası buz gibi! Biri klimayı kapatabilir mi?
A large quantity of air-conditioners has been sold since the temperature is high.
- Sıcaklık yüksek olduğu için büyük miktarda klima satıldı.