I want to get that classic car no matter how expensive it is.
- Ne kadar pahalı olursa olsun, o klasik arabayı almak istiyorum.
The qipao is a classic female garment that originated in 17th century China.
- Qipao 17.yüzyıl Çin'inde yaratılmış klasik kadın giysisidir.
I'm fond of listening to classical music.
- Ben klasik müzik dinlemeye düşkünüm.
I like not only classical music but also jazz.
- Sadece klasik müziği değil aynı zamanda jazzı da severim.
Tom usually listens to classical music.
- Tom genellikle klasik müzik dinler.
Tom usually listens to a radio station that plays classic rock.
- Tom genelde klasik rock çalan bir radyo istasyonunu dinler.
I'm showing an interest in the classics.
- Klasiklere ilgi gösteriyorum.
Only a few students get perfect grades in Chinese Classics.
- Çin Klasiklerinde sadece birkaç öğrenci mükemmel notlar alır.