Volkswagen was supposed to be the car for the masses!
- Volkswagen'in kitlelerin arabası olması gerekiyordu!
Religion is the opiate of the masses.
- Din kitlelerin afyonudur.
Newspapers, television, and radio are called the mass media.
- Gazeteler,televizyon ve radyo kitle iletişim araçları olarak adlandırılır.
He always stands aloof from the masses.
- O her zaman kitlelerden uzak duruyor.
The fun thing about crowdsourcing is letting other people do the work for us.
- Kitlekaynak kullanımı hakkında en eğlenceli şey başka insanların bizim işimizi yapmasına izin vermektir.
The Mayor addressed a large audience.
- Belediye başkanı büyük bir kitleye hitap etti.
Tom really does detest giving speeches in front of large audiences.
- Tom geniş kitlenin önünde konuşma yapmaktan hoşlanmaz.
A cloud is a mass of vapor.
- Bulut bir buhar kitlesidir.
He is a mass of faults.
- O bir hatalar kitlesi.