I found the river dirty.
- Ben nehri kirli buldum.
Soap helps remove the dirt.
- Sabun kiri çıkarmaya yardım eder.
Tom is covered in dirt and grime.
- Tom kir ve pislikle kaplı.
Soap can clean grime.
- Sabun kiri temizleyebilir.
The dirty clothes left a foul odor in the air of the locker room.
- Kirli giysiler soyunma odasının havasında iğrenç bir koku bıraktı.
Cigarette smoke fouls the air in a room.
- Sigara dumanı odadaki havayı kirletir.
Don't let it get soiled.
- Bunun kirlenmesine izin vermeyin.
You always leave your bikes filthy.
- Bisikletlerini her zaman kirli bırakıyorsun.
The river is filthy and it stinks.
- Nehir kirli ve kokuyor.