kiralayıcı

listen to the pronunciation of kiralayıcı
التركية - الإنجليزية
hirer
Someone who hires, agent noun of hire
{i} employer, one who has paid employees
a person responsible for hiring workers; "the boss hired three more men for the new job"
One who hires
kirala
{f} hire

Private detectives were hired to look into the strange case. - Özel dedektifler tuhaf davaları araştırmak için kiralanırlar.

Hire a minivan by the hour. - Saatle mini karavan kirala.

kirala
{f} rent

I'd like to rent a house. - Bir ev kiralamak istiyorum.

I would like to rent a car. - Bir araba kiralamak istiyorum.

kirala
{f} renting

I was thinking of renting something in town. - Kasabada bir şey kiralamayı düşünüyordum.

Tom is planning on renting a house on Park Street. - Tom Park Caddesinde bir ev kiralamayı planlıyor.

kirala
{f} charter

They chartered a bus for the firm's outing. - Firmanın gezileri için bir otobüs kiraladılar.

I want to charter a bus. - Bir otobüs kiralamak istiyorum.

kirala
{f} hiring

In addition to hiring me, he gave me a piece of advice. - Beni kiralamasına ilave olarak, bana biraz öğüt verdi.

kirala
{f} rented

Tom rented a pair of ice skates. - Tom bir çift buz pateni kiraladı.

We rented an apartment when we lived in New York. - New York'ta yaşarken bir apartman dairesi kiraladık.

kirala
{f} lease

I think I will buy the red car, or I will lease the blue one. - Sanırım kırmızı arabayı alacağım, yoksa mavi olanını kiralayacağım.

Tom leased an office. - Tom bir ofis kiraladı.

kirala
{f} hired

We hired a guide for our white-water rafting trip. - Beyaz-su rafting yolculuğumuz için bir rehber kiraladık.

I hired a professional to repair the stove. - Sobayı tamir etmesi için bir profesyonel kiraladım.

kirala
{f} leased

Tom leased an office. - Tom bir ofis kiraladı.

kirala
chartered

They chartered a bus for the firm's outing. - Firmanın gezileri için bir otobüs kiraladılar.

التركية - التركية
Kiralayan kimse
kiralayıcı
المفضلات