Ne çeşit kadın olduğumu düşünüyorsun?
- What kind of woman do you think I am?
Bu gölde çeşitli balıklar var.
- This lake abounds in various kinds of fish.
Sen gerçekten çok kibarsın.
- You're really too kind.
O, hiçbir şekilde kibar değil.
- He is by no means kind.
Aynı cinsten bir şey söylemedim.
- I said nothing of the kind.
Bu ne cins bir köpek?
- What kind of dog is this?
Sporun her türünü sever.
- He likes all kinds of sports.
Sizin hangi tür şarabınız var?
- What kind of wine do you have?
Yaşlı adam çok nazik.
- The old man is very kind.
O, onu mağazaya götürecek kadar nazikti.
- He was kind enough to take him to the shop.
İyiliğiniz için size minnettarım.
- I am grateful to you for your kindness.
İyiliğin için sana derinden minnettarım.
- I am deeply grateful to you for your kindness.
Tom'un yardımsever bir kalbi var.
- Tom has a kind heart.
Bildiğim kadarıyla kendisi yardımsever bir kız.
- As far as I know, she is a kind girl.
Her zaman olduğun iyi kalpli adam ol.
- Be the kindhearted man you always were.
Sen çok iyi kalplisin.
- You're so kind-hearted.
Ann'in müşfik bir kalbi var.
- Ann has a kind heart.
Müşfik bir kalbi var.
- She has a kind heart.
Yaşadığı sürece onun iyilikseverliğini unutmadı.
- She did not forget his kindness as long as she lived.
Bir taraftan o herkese naziktir fakat diğer taraftan çok fazla içtenlikle davranmaz.
- On the one hand he is kind to everyone, but on the other hand he never behaves with too much familiarity.
Tavsiyen ve nezaketin için içten minnettarım.
- I deeply appreciate your advice and kindness.
Leyla nazik, tatlı ve sevecendi.
- Layla was kind, sweet, and caring.
Daha önce bu tip bir şey gördüm.
- I've seen this kind of thing before.
Tam olmanı hayal ettiğim insan tipisin.
- You're just the kind of person I imagined you'd be.
Beni akşam yemeğine davet etmeniz büyük incelik.
- It is very kind of you to invite me to dinner.
Bizi davet etmeniz büyük incelikti.
- It was kind of you to invite us.
Kız kardeşim çocuklara karşı iyi kalplidir.
- My sister is kind to children.
Her zaman olduğun iyi kalpli adam ol.
- Be the kindhearted man you always were.
Özür dilerim. Aynı şekilde sana geri ödeyeceğim.
- I'm sorry, I'll pay you back in kind.
Sen çok iyi kalplisin.
- You're so kind-hearted.
Kız kardeşim çocuklara karşı iyi kalplidir.
- My sister is kind to children.
Mary hoşlandığım kadın türüdür.
- Mary is the kind of woman I like.
Tom Mary'ye ne tür filmlerden hoşlandığını sordu.
- Tom asked Mary what kind of movies she liked.
I got my traps out of the canoe and made me a nice camp in the thick woods. I made a kind of a tent out of my blankets to put my things under so the rain couldn't get at them.
why haue ye slayne my houndes said syr gauayne, for they dyd but their kynde .
This is a strange kind of tobacco.
The years have been kind to Richard Gere, he ages well.