The bartender will have to ID you before serving you a drink.
The identity is related to the place.
- Kimlik yere bağlıdır.
Afterwards, he assumed a new identity.
- Daha sonra, yeni bir kimlik üstlendiler.
I'm not carrying any identification.
- hiçbir kimlik taşımıyorum.
You'll need a photograph of yourself for identification.
- kimlik için kendi resmine ihtiyacın olacak
Tom was the victim of an identity theft.
- Tom kimlik hırsızlığının kurbanıydı.
We need to move beyond identity politics.
- Kimlik politikasının ötesine geçmemiz gerek.
After a long wait in line, she was told she should get a certified copy of her birth certificate as identification.
- Uzun bir bekleyişten sonra, ona kimlik olarak onun doğum belgesinin onaylı bir nüshasını alması gerektiği söyleniyor.