Select Keyboard: Türkçe ▾ X
| ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|
|
I locked the door, in case someone tried to get in.
- Birisi içeri girmeye çalışır diye kapıyı kilitledim.
Really? I had locked it up before I went out.
- Gerçekten mi? Ben gitmeden önce onu kilitlemiştim.
Tom locked his keys in his car.
- Tom arabasındaki anahtarları kilitledi.
Jim turned the key in the lock.
- Jim kilitin içinde anahtarı çevirdi.
I remember locking the door.
- Kapıyı kilitlediğimi hatırlıyorum.
Why are you locking the door?
- Neden kapıyı kilitliyorsun?
To secure his locker, he uses a padlock.
- O, dolabını korumak için bir asma kilit kullanır.
Tom padlocked the door.
- Tom kapıyı asma kilitle kilitledi.
Tom plans to put new locks on all the doors.
- Tom tüm kapılara yeni kilitler koymayı planlıyor.
My car has power windows and power door locks.
- Arabamın elektrikli camları ve elektrikli kapı kilitleri var.
Her friends had to padlock the freezer to prevent her from eating ice cream.
- Arkadaşları onun dondurma yemesini engellemek için buzluğa asma kilit takmak zorunda kaldılar.