التركية - الإنجليزية
تعريف kilimi في التركية الإنجليزية القاموس.
- kilim
- rug
Tibetan rug weavers use traditional designs and knotting. Hence their rugs have a simple, natural look.
-Tibetli kilim dokumacıları geleneksel tasarımlar ve düğümler kullanır. Dolayısıyla onların kilimleri basit, doğal bir görünüme sahiptir.
Have each of your wives weave a rug by tomorrow.
-Yarına kadar karılarınızdan her birine bir kilim dokutun.
- kilimi kebeyi sermek
- colloq . to settle down (in a place)
- kilim
- rugs
Tibetan rug weavers use traditional designs and knotting. Hence their rugs have a simple, natural look.
-Tibetli kilim dokumacıları geleneksel tasarımlar ve düğümler kullanır. Dolayısıyla onların kilimleri basit, doğal bir görünüme sahiptir.
- duvar kilimi
- tapestry
- kilim
- scatter rug
- kilim
- throw rug
- kilim
- carpet, rug
- kız kilimi kilim woven
- by a nomad girl for her dowry
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف kilimi في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- kilim
- A flat tapestry-woven carpet or rug
- kilim
- Pileless floor covering handwoven by tapestry techniques in Anatolia, the Balkans, and parts of Iran. The name is also given to a variety of brocaded, embroidered, warp-faced, and other flat-woven rugs and bags. A common characteristic is a slit that occurs wherever two colours meet along a vertical line in the pattern. The finest examples are silk 16th-17th-century pieces from Kshn, Iran. The largest kilims are produced in Turkey, as are smaller examples and prayer kilims (prayer rugs); Turkish weavers often use cotton for the white areas, and small details may be brocaded. The kilims of the southern Balkans, originally copies of Turkish types, gradually developed individual styles. Kilims become progressively less Asian in colour and pattern as the distance from Turkey increases
- kilim
- A tapestry-like woven rug It is a flat rug with no pile
- kilim
- A rug with no pile Design is created by the different colors of weft strands
- kilim
- (also Kelim, Gelim, and Gilim) A pileless smooth surfaced weaving in which pattern is formed by the wefts, which completely conceal the warps
المصطلحات ذات الصلة
التركية - التركية
تعريف kilimi في التركية التركية القاموس.
- Kilim
- hedebi
- Kilim
- açkı
- Kilim
- sili
- Kilim
- (Osmanlı Dönemi) BETT
- Kilim
- cacala
- Kilim
- bisat
- kilim
- Döşeme, divan gibi yerlere serilen, genellikle desenli, havasız, kalın, kıl veya yün dokuma
- kilim
- Döşeme, divan gibi yerlere serilen, genellikle desenli, havsız, kalın, kıl veya yün dokuma
- kilim
- Döşeme, divan gibi yerlere serilen, genellikle desenli, havsız, kalın, kıl veya yün dokuma: "Dikmen Yıldızı'nın gözleri yerdeki kırmızı sarı çubuklu kilime takıldı."- A. Gündüz
- kız kilimi
- Göçebe kızların işledikleri süslü çeyizlik kilim
- yol kilimi
- Dar ve uzun olarak dokunmuş kilim türü