Onun davranışını çocuksu buluyoruz.
- We consider his behavior childish.
Öyle çocuksu olmayın.
- Don't be so childish.
Çocukken pamuklu şekerin ve bulutların benzer olduklarını düşünürdüm.
- When I was a kid, I used to think that fairy floss and clouds were alike.
TV'nin çocuklar için kötü olduğunu düşünüyor musun?
- You think that TV is bad for kids?
Küçük çocukları kaçıran insanlar hakkında duymak kanımı kaynatıyor.
- Hearing about people kidnapping little children just makes my blood boil.
Bu çocuk küçük bir şeytan.
- That kid is a little demon.
Her zaman sınıf arkadaşlarına gösteriş yapan türde bir çocuktu.
- He was the kind of kid who was always showing off to his classmates.
Tom ve Mary çocukluklarından beri arkadaşlar.
- Tom and Mary have been friends since they were kids.
Daha genç çocuklarla uğraşmayın.
- Don't pick on younger kids.
Ben gençken, bir çocuğun sahip olabileceği en modern şey, bir transistör radyoydu.
- When I was young, the hippest thing a kid could own was a transistor radio.
Çocukça davranıyoruz.
- We're being childish.
Onun düşünme tarzı çok çocukça.
- His way of thinking is very childish.
O, caddede çocuklarla çok takılıyor.
- He hangs out a lot with the kids down the street.
Eğer çocuklara göz kulak olursan, temizlenecek takım elbiseni alacağım.
- If you'll keep an eye on the kids, I'll take your suit to be cleaned.