kibirli, kibirli

listen to the pronunciation of kibirli, kibirli
التركية - الإنجليزية
haughty; disdainful
kibirli
arrogant

That girl is arrogant because of her beauty. - Kız güzelliği nedeniyle kibirli.

He's rude, arrogant and ignorant. - O kaba, kibirli ve cahil.

kibirli
haughty

Don't be so haughty in your speaking. - Konuşmanda çok kibirli olma.

kibirli
conceited

Tom is conceited, isn't he? - Tom kibirli, değil mi?

Tom is really conceited, isn't he? - Tom gerçekten kibirli, değil mi?

kibirli
disdainful

Dan isn't an arrogant and disdainful guy. - Dan küstah ve kibirli bir adam değil.

kibirli
sanctimonious
kibirli
distent
kibirli
boastful
kibirli
hoity-toity
kibirli
cock-a-hoop
kibirli
(Konuşma Dili) a swelled head
kibirli
stuck-up

I think Tom is stuck-up. - Tom'un kibirli olduğunu düşünüyorum.

kibirli
stiff-necked
kibirli
high-flown
kibirli
patronising
kibirli
crowing
kibirli
bragging
kibirli
braggart
kibirli
assumptive
kibirli
dismissive

Don't you know that you're being dismissive? - Kibirli olduğunuzu bilmiyor musunuz?

kibirli
holier-than-thou
kibirli
conceit

I think Tom is conceited. - Tom'un kibirli olduğunu düşünüyorum.

Do people ever accuse you of being conceited? - İnsanlar seni hiç kibirli olmakla suçluyorlar mı?

kibirli
patronizing
kibirli
bragger
kibirli
inflated
kibirli
bumptious
kibirli
pontifical
kibirli
important
kibirli
assuming
kibirli
proud

I don't like him because he is too proud. - Ondan hoşlanmadım çünkü çok kibirli.

Love is patient, love is kind. It does not envy, it does not boast, it is not proud. - Aşk sabırlıdır, aşk şefkatlidir. Kıskanmaz, övünmez, kibirli değildir.

kibirli
hoity toity
kibirli
snooty
kibirli
hubristic
kibirli
cavalier
kibirli
consequential
kibirli
overweening
kibirli
sniffy
kibirli
lordly
kibirli
high flown
kibirli
holier than thou
kibirli
stuck up

Everybody I know thinks Tom is stuck up. - Tanıdığım herkes Tom'un kibirli olduğunu düşünüyor.

kibirli
conceited, haughty, arrogant, stuck-up, self-important, superior, supercilious
kibirli
haughty, arrogant
kibirli
stiff necked
kibirli
lofty
kibirli
stuffy
kibirli bir biçimde
sniffily
kibirli bir biçimde
stuffily
kibirli bir biçimde
superiorily
kibirli bir şekilde
sniffily
kibirli bir şekilde
snippily
kibirli davranmak
upstage
kibirli tip
swelled head
التركية - التركية

تعريف kibirli, kibirli في التركية التركية القاموس.

kibirli
Kendini büyük gören, büyüklenen, gururlu: "Kara, kuru, kibirli, kazık gibi bir kadın!"- H. E. Adıvar
kibirli
Kendini büyük gören, büyüklenen
kibirli, kibirli
المفضلات