Mary takes Bill's kindness for granted.
- Mary Bill'in kibarlığını doğal karşılıyor.
I like him not because he is kind but because he is honest.
- Onu kibar olduğu için değil ama onurlu olduğu için seviyorum.
Be courteous and respectful.
- Kibar ve saygılı olun.
She is by no means polite.
- O hiçbir şekilde kibar değil.
It is not polite to interrupt someone while he is talking.
- Konuşurken birinin sözünü kesmek kibarlık değildir.
Tom is a very gentle person.
- Tom çok kibar bir insandır.
Sir Harold is a fine English gentleman.
- Sir Harold kibar bir İngiliz beyefendisi.
The Browns are an elegant and happy family.
- Brownlar kibar ve mutlu bir ailedir.
He is very nice. He never speaks ill of others.
- O çok kibardır. Başkalarının hakkında asla kötü konuşmaz.
Our Japanese teacher is very nice to us.
- Japonca öğretmenimiz bize karşı çok kibar.
I will write him a civil answer.
- Ona kibar bir cevap yazacağım.
Tom is one of the most decent men I know.
- Tom tanıdığım en kibar erkeklerden biri.
He is a very gallant gentleman.
- O çok kibar bir beyefendidir.