ki̇ra'

listen to the pronunciation of ki̇ra'
التركية - التركية
(Osmanlı Dönemi) Böyle bir şey karşılığı alınan para
(Osmanlı Dönemi) Kirâ. Bir eşya veya yerin, geçici bir zaman kullanılmak üzere para ile bir kimseye verilmesi
kira
Bir konutun, bir mülkün veya taşıt gibi herhangi bir şeyin belli bir bedel karşılığında, bir süre için sahibi tarafından başkasına verilmesi, icar: "Eski kirayı yükseltiyorum, isterseniz gidin mahkemeye."- Ç. Altan
kira
Kiralık ev
kira
icar
kira
Kiralık ev: "O zamana kadar kira köşelerinde sürünmekten bir tat, bin feryat, türlü sıkıntılara giriftar olmuş iken..."- H. Z. Uşaklıgil
kira
Bir konutun, bir mülkün veya taşıt gibi herhangi bir şeyin belli bir bedel karşılığında, bir süre için sahibi tarafından başkasına verilmesi, icar
kira
Bu biçimde tutulan bir şey için karşılık olarak ödenen para
kira
Bu biçimde tutulan bir şey için karşılık olarak ödenen para: "Kira ile aldım, zaten bu yüzden de geciktim ya!"- R. H. Karay
kira arabası
Kiralık kullanılan araba, taksi vb
kira bedeli
Kiralanan mal için ödenen karşılık
kira kontratı
Kira sözleşmesi
الإنجليزية - الإنجليزية

تعريف ki̇ra' في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.

Kira
A female given name of modern usage, variant of Kyra or directly borrowed from its Russian equivalent Кира (Kira) ; ultimately of Persian origin
Kira
of modern usage, variant of Kyra or directly borrowed from its Russian equivalent Кира (Kira) ; ultimately of Persian origin
التركية - الإنجليزية

تعريف ki̇ra' في التركية الإنجليزية القاموس.

kira
hire

I hired a professional to repair the stove. - Sobayı tamir etmesi için bir profesyonel kiraladım.

Hire a minivan by the hour. - Saatle mini karavan kirala.

kira
renting, leasing, hiring; rent, hire
kira ile tutmak
hire
kira
hiring

In addition to hiring me, he gave me a piece of advice. - Beni kiralamasına ilave olarak, bana biraz öğüt verdi.

kira
renting

I was thinking of renting something in town. - Kasabada bir şey kiralamayı düşünüyordum.

Tom made some extra money by renting one of his rooms to a college student. - Tom odalarından birini bir üniversite öğrencisine kiralayarak ekstra para kazandı.

kira
lease

Tom leased an office. - Tom bir ofis kiraladı.

Didn't you sign a lease? - Bir kira sözleşmesi imzaladın mı?

kira akdi
(Kanun) locatio
kira arabası
hackney coach
kira arabası
hackney carriage
kira bedeli
(Ticaret) hire
kira bitişi
lease expires
kira denetimi
(Ticaret) rent control
kira gelirleri
(Ticaret) rental income
kira günü
rental day
kira hissesi
(Ticaret) leasehold interest
kira ile tutmak
rent
kira ile vermek
farm
kira kontratı
rental contract
kira kontratı
(Kanun) lease contract
kira kontratı
(Kanun) contract of lease
kira sözleşmeleri
leases
kira sözleşmesi
(Ticaret) lease contract
kira sözleşmesi
(Sigorta) charter party
kira sözleşmesi
rental contract
kira süresi
lease duration
kira yardımı
(Politika, Siyaset) housing benefit
kira ödemek
pay rent
kira bedeli
rental
kira ci
rent ci
kira geliri getiren mülk
property rental revenue
kira parası
rent allowance
kira?
rent?
kira
rental

This shop is a rental video shop. - Bu dükkân kiralık video dükkânıdır.

Carole is driving a rental car. - Carole kiralık bir araba kullanıyor.

kira
rent (money)
kira
renting, Brit. letting (a house, apartment, office, etc.); renting, Brit. hiring (a car, boat, horse, machine, etc.); leasing; chartering (a boat, bus, plane, etc.)
kira alındısı
(Ticaret) receipt for rent
kira arabası
hackney
kira arabası
hackney carrriage
kira bakayası
(Ticaret) arrears of rent
kira başlangıcı
lease start
kira bedeli
lease
kira bedeli
rent

You still haven't paid this month's rent. - Bu ayın kira bedelini hâlâ ödemedin.

Tom didn't have enough money to pay his rent. - Tom'un kira bedelini ödemek için yeterli parası yoktu.

kira bedeli rent
(money)
kira davası
(Kanun) actio ex locato
kira denetimli
rent controlled
kira değer ilişkisi
(Ticaret) value rent ratio
kira dışı klozu
(Kanun) off hire clause
kira evinde/ ile oturmak
to live in a rented flat/house
kira fiyatlarının kontrolü
(Ticaret) rent restriction
kira geliri
unearned income
kira geliri defteri
(Ticaret) rent roil
kira geliri defteri
(Ticaret) rent roll
kira geliri sağlayan kişi
(Ticaret) rentier
kira getirebilir
(Ticaret) rentable
kira getirmek
rent
kira getirmek
to rent
kira gideri
(Ticaret) rent expense
kira gideri
(Ticaret) hire charges
kira ile başkasına devret
sublet
kira ile tutma hakkı
(Ticaret) leasehold
kira ile tutmak
to hire, to rent, to tenant
kira ile tutmak
to rent
kira ile tutulmuş mülk
tenancy
kira karşılığı
(Ticaret) provision of rent
kira kaybı
(Sigorta) loss of hire
kira kontratı
lease

I signed the lease today. - Bugün kira kontratı imzaladım.

kira kontratı
lease, rental contract
kira kontratı/mukavelesi/sözleşmesi
lease, rental contract
kira masrafı
(Ticaret) rent expense
kira müddeti
rent period
kira parası
(Ticaret) rent money
kira piyasası
(Ticaret) renting market
kira sağlanan
(Bilgisayar) lease obtained
kira sigortası
rent insurance
kira sigortası
rental value policy
kira sözleşmesi
lease

Didn't you sign a lease? - Bir kira sözleşmesi imzaladınız mı?

Are you going to renew your lease when it expires? - Kira sözleşmesi bittiği zaman onu yenileyecek misin?

kira sözleşmesi
rental agreement
kira sözleşmesi sona erimi
(Ticaret) end of the lease
kira süresi
tenancy
kira süresi
tenure
kira tahdidi
(Ticaret) rent restriction
kira vergisi
(Ticaret) rent tax
kira veya taksit
(Bilgisayar) rent or mortgage
kira zararı
(Ticaret) loss of rent
kira ödemeden oturmak
have free quarters
kira ödemesi
(Ticaret) payment of rent
kira ödemesi
rental payment
kira ödeyerek kullanma
(Ticaret) tenure by lease
kira ücreti
lodging money
kira ücreti
rent money
kira ücreti
charter fare
kira ücreti
charter price
kira ücretleri
rent charges
kira üzerinden alınan vergi
rent charge
gemi kira kontratı
charter party
ekonomik kira
(Ticaret) economic rent
konut kira yardımı
(Ticaret) housing benefit
yüksek kira
(Ticaret) rack-rent
yükseltmek (kira)
put up
aylık kira ne kadar
How much is the monthly rate
devren kira
sublease
fahiş kira
rack rent
fahiş kira almak
rack rent
kapalı dükkâna kira vermek
slang 1. to betroth one's son to a girl. 2. to get engaged to a girl
senelik kira
gavel
taksi nerede kira yapabilirim
Could you tell me the way to the limousine counter
temiz kira sözleşmesi
(Kanun) clean charter
yüksek kira
rack rent
yüksek kira isteyen evsahibi
rack-renter