Tom sold all of his belongings.
- Tom kişisel eşyalarının hepsini sattı.
They are all my personal belongings.
- Onların hepsi benim kişisel eşyalarım.
May I leave my belongings on the bus?
- Kişisel eşyalarımı otobüste bırakabilir miyim?
Tom put all his belongings in a small suitcase.
- Tom tüm kişisel eşyalarını küçük bir valize koydu.