Mary thinks that looks are more important than personality.
- Mary görünüşlerin kişilikten daha önemli olduğunu düşünüyor.
In both appearance and personality, Tom is exactly like his father.
- Hem görünüm hem de kişilik olarak, Tom tam olarak babasına benziyor.
Dreams are the touchstones of our characters.
- Hayaller kişiliklerimizin mihenktaşıdır.
He's a man of very good character.
- O çok iyi kişilikli bir adamdır.
Yoshio resembles his mother in personality and his father in appearance.
- Yoshio kişilik olarak annesine ve görünüş olarak babasına benziyor.
I don't like women without personalities.
- Kişiliksiz kadınlardan hoşlanmıyorum.