تعريف kelime في التركية الإنجليزية القاموس.
- word
There are many words that I don't understand.
- Anlamadığım birçok kelime var.
Words express thoughts.
- Kelimeler düşünceleri ifade eder.
- wordy
- vocable
- wording
- word sözcük
- expletive
- kelime hazinesi
- vocabulary
The Korean vocabulary is composed of three components: native words, Sino-Korean words and loanwords.
- Korece kelime hazinesi üç bileşenden oluşur, yerli sözcükler, Çince-Korece sözcükler ve ödünç sözcükler.
No one is more dangerous than a fool with a large vocabulary.
- Hiç kimse büyük bir kelime hazinesi olan bir deliden daha tehlikeli değildir.
- kelime bilgileri
- vocabularies
- kelime oyunu
- play on words
- kelime oyunu
- equivoke
- kelime oyunu
- equivoque
- kelime arası boşluk
- tracking
- kelime haznesi
- vocabulary
- kelime işlem
- wordprocessing
- kelime işlem yazılımı
- (Bilgisayar,Teknik) word processing software
- kelime tabanlı
- word based
- kelime tanıma
- word recognition
- kelime-i şahadet
- profession
- kelime dağarcığı
- Vocabulary
- kelime oyunu
- a play on words, pun
- kelime-i sehadet
- The Islamic doctrinal formula, the Islamic testimony of faith: “There is no god but God, and Muhammad is His prophet.”
- kelime-i şehâdet
- I utter the word-
- kelime anlamı
- word meaning
- kelime anlamı
- lexical meaning
- kelime anlamı
- word sense
- kelime arası print
- spacing
- kelime başına ücreti ne kadar
- What is the charge per word
- kelime bulma
- (Pisikoloji, Ruhbilim) word finding
- kelime dağarcığı geniş olma
- copiousness
- kelime dizisi
- word string
- kelime formatı
- word format
- kelime girişi
- lexical entry
- kelime hatırlama
- word retrieval
- kelime hatırlama özürü
- (Pisikoloji, Ruhbilim) word retrieval deficit
- kelime hazinesi
- thesaurus
- kelime i şahadet
- profession
- kelime ifade eden işaret
- logogram
- kelime işlem
- word processing
- kelime işlemci
- word processor
I will buy you a new word processor.
- Ben sana yeni bir kelime işlemci satın alacağım.
What I want is a word processor.
- İstediğim bir kelime işlemcisidir.
- kelime karışıklığı
- (Tıp) paraphasy
- kelime karışıklığı
- paraphasia
- kelime kelime
- word for word
- kelime kelime/
- bekelime word by word
- kelime oluşturma
- logomachy
- kelime oyunlu bilmece
- conundrum
- kelime oyunlu fıkra
- shaggy dog story
- kelime oyunu
- pun
What's your favorite pun?
- En sevdiğin kelime oyunu nedir?
- kelime oyunu
- wordplay
- kelime oyunu
- equivocation
- kelime oyunu
- quibble
Let's not quibble over trivial matters.
- Önemsiz konularda kelime oyunu yapmayalım.
- kelime oyunu
- crank
- kelime oyunu
- pun, wordplay, play on words
- kelime oyunu yapan kimse
- punster
- kelime oyunu yapmak
- quibble
- kelime oyunu yapmak
- pun
- kelime oyunu yapmak
- equivocate
- kelime vurgusu
- word accent
- kelime yapısı
- word structure
- kelime oyunu
- word play
- zıt anlamlı kelime
- antonym
- kelime bilim
- lexicology
- kelime sınıfı
- word class
- başka dilden alınmış kelime
- a loanword is a word borrowed from one language and incorporated into another
- başka dilden alınmış kelime
- loan word
- başka dilden alınmış kelime
- loanword
- birleşik kelime
- compound words
- kelime oyunu
- a play on words
- kelimeler
- words
The person whose name was on the passport was described with words.
- Pasaportta ismi olan kişi kelimelerle tanımlanıldı.
Words express thoughts.
- Kelimeler düşünceleri ifade eder.
- kelimeler
- the words
- taklidi kelime
- fake words
- Kelime İşlem
- word processing
- anahtar kelime
- keyword
Before adding a new sentence, please check that your sentence brings new vocabulary by searching the keywords.
- Yeni bir cümle eklemeden önce lütfen cümlelerinizin anahtar kelimeleri arayarak yeni kelime haznesi getirdiğini kontrol edin.
You can use a keyword to help you remember complicated topics.
- Karmaşık konuları hatırlamanıza yardımcı olması için bir anahtar kelime kullanabilirsiniz.
- anlam bozan kelime
- (Dilbilim) weasel
- anlam bozucu kelime
- (Dilbilim) weasel word
- anlamı dışında kullanılan kelime
- counterword
- basit kelime
- simplex, simple word
- bağlam dışı anahtar kelime L
- (Askeri) keyword-out-of-context
- baş kelime
- lemma
- başka dilden alınmış kelime
- borrowed word
- bileşik kelime
- portmanteau word
- bileşik kelime
- portmanteau
- bileşik kelime
- word or morpheme formed from two other separate units
- bilinmeyen kelime
- unknown word
- cinsiyet belirtmeyen kelime
- neuter
- dakika başına kelime
- (Askeri) words per minute
- dişil kelime
- feminine
- kelime bilgisi
- vocabulary
The hardest part of learning a language is knowing the vocabulary by heart.
- Dil öğrenmenin en zor kısmı kelime bilgisini ezberlemektir.
Learn vocabulary in a natural way.
- Kelime bilgisini doğal bir şekilde öğrenin.
- kökten türetilen kelime
- back formation
- model kelime
- (Pisikoloji, Ruhbilim) protoword
- olumsuzluk belirten kelime
- (Dilbilim) negator
- olumsuzluk belirten kelime
- privative
- sayfadaki ilk veya son kelime
- (sözlük) catchword
- sayısal kelime
- numeric word
- sekiz heceli kelime
- octosyllable
- ses tekrarı yapılan kelime ile ilgili
- alliterative
- sonraki kelime ile söylenen sözcük
- proclitic
- söylemesi zor kelime
- mouthful
- sözlük değil gramer anlamı olan kelime
- empty word
- tam uygun kelime
- mot juste
- tek bir kelime etmemek
- to clam up
- tek heceli kelime
- monosyllable
- tekil kelime
- (Dilbilim) individual word
- telaffuzu zor kelime
- jawbreaker
- yabancı kelime
- borrowed word
- yabancı kelime
- alien
- yansıyan (kelime)
- (Dilbilim) onomatopoetic
- yeni kelime
- neologism
- yeni kelime
- neology
- yeni sözcük/kelime
- neologism, new word
- çevrik kelime
- anagram
- önceki sözcükle birleşen kelime
- enclitic
- şimdiki zamanla kullanılan geçmiş zamanlı kelime
- preterite present