البحث
ترجمة
ألعاب
برامج
سجل
دخول العضو
العيارات
مفكرة
ما يتعلق بنا
الاتصال
الحساب
دخول العضو
سجل
العيارات
English
Türkçe
Deutsche
Русский
العربية
Türkçe
Deutsche
Русский
العربية
ç
ı
ğ
ö
ş
ü
â
Online English Turkish and Multilingual Dictionary 20+ million words and idioms.
kelam
التركية - الإنجليزية
تعريف
kelam
في التركية الإنجليزية القاموس.
short conversation
talk
unit of language with meaning
word, remark söz
speech
utterance, remark
logos
word
المصطلحات ذات الصلة
edebi
kelam
euphemism
edepi kelâm
euphemism
hâsılı
kelam
in a word; the long and (the) short of it is that
velhasılı
kelam
in short
التركية - التركية
تعريف
kelam
في التركية التركية القاموس.
(Hukuk)
Söz
(Osmanlı Dönemi)
Söz. Bir mânayı ifâde eden, bir maksadı anlatan ifâde
(Osmanlı Dönemi)
Allah'a mahsus bir sıfat
(Osmanlı Dönemi)
Fık: Allah (C.C.) Kelâm sıfatını da hâizdir. Onun kelâmı harften ve savttan (sesden) münezzehtir, ezelidir, ebedidir
(Osmanlı Dönemi)
Ist: Hikmet ve mantık esaslarıyla Allah'ın (C.C.) varlığı, birliği, İslâmiyetin doğruluğu ve hakkaniyetinden bahseden ilim. (Bak: İlm-i kelâm ve Kelâmullâh)
Söyleyiş biçimi, söyleme
Tanrı'nın varlığını ve İslam dininin doğruluğunu konu edinen bilim
Söz: "Mecliste arif ol kelamı dinle / El iki söylerse sen birin söyle."- Karacaoğlan
Söz laf
(Osmanlı Dönemi)
söz, lâf, konuşmak · mantık ve hikmete uygun olarak İslâmî esaslar çerçevesinde Allah'ın varlığı, sıfatları ve İslâm'ın doğruluğundan bahseden ilim
المصطلحات ذات الصلة
kelâm-ı kadim
Kadim kelâm olan Kur’ân
HÂSILI KELÂM
(Osmanlı Dönemi)
(Hâsıl-ı kelâm) Sözün kısacası, sözün kısası
İRADI
KELAM
(Hukuk)
Söz söyleme
kelam
الواصلة
ke·lam
النطق
Resimler
Google Resimler
Bing Resimler
السابق
kelam
المزيد...
امسح
المفضلات
المزيد...
امسح