The gorgeous cake made my mouth water.
- Muhteşem kek ağzımı sulandırdı.
She shared her piece of cake with me.
- O, kek parçasını benimle paylaştı.
I bought more of those muffins you like.
- Hoşlandığın şu keklerden biraz daha aldım.
You are eating a muffin for breakfast.
- Sen kahvaltı için bir kek yiyorsun.
The fresh strawberries went like hot cakes.
- Taze çilekler sıcak kekler gibi gitti.
kek kalıbını yağla.
I'd like to have cheesecake for dessert.
- Tatlı için peynirli kek istiyorum.
He tasted the cheesecake.
- O, peynirli kekin tadına baktı.
I baked you some brownies.
- Sana biraz çikolatalı kek pişirdim.
I've got some brownies.
- Biraz çikolatalı kekim var.
The chocolate cake tempted her even though she was dieting.
- O diyette olsa da çikolatalı kek onu cezbetti.
Jane could not believe it when her date polished off an entire chocolate cake.
- Jane randevusunda tüm bir çikolatalı kekin bittiğine inanamadı.