Teklifimle ilgili patronumun yaptığı ağır eleştiriden sonra, burada çalışmayı ne kadar süre sürdürmek istediğimden emin değilim.
- After the hatchet job my boss did on my proposal, I'm not sure how long I want to keep on working here.
Ben çalışmaya devam etmek zorundayım.
- I have to keep on working.
Koşmaya devam etmek zorundayım.
- We have to keep on running.
Onunla yaşamaya devam etmek istiyorum.
- I want to keep on living with him.
Artık düşünmeye devam etmek işe yaramaz.
- It's useless to keep on thinking any more.
Tom'u karanlıkta tutmak adil değildir.
- It isn't fair to keep Tom in the dark.
Doktorlar Tom'u canlı tutmak için ellerinden gelen her şeyi yaptılar.
- The doctors did everything they could to keep Tom alive.
The new boss would like to keep on the present secretary.
Mum, Jimmy keeps on poking me!.