keşfedilmek

listen to the pronunciation of keşfedilmek
التركية - الإنجليزية
come to light
to become known, to be revealed
be revealed or disclosed; "The truth finally came to light"
be revealed or disclosed; "The truth finally came to light
be discovered, be revealed, become known
keşfet
descry
keşfet
{f} reconnoitering
keşfet
{f} scout
keşfet
suss out
keşfet
discover

Today I discovered that there's a movie called The Russians are coming! The Russians are coming! - Bugün Ruslar geliyor! Ruslar geliyor! adında bir filmin olduğunu keşfettim.

The motto of Twitter is The best way to discover what's new in your world. - Twitter'ın sloganı Dünyanızda nelerin yeni olduğunu keşfetmenin en iyi yolu.'dur.

keşfet
{f} scouting
keşfet
{f} exploring

The Europeans began exploring the Americas in the late 15th century. - Avrupalılar, Amerikaları 15. yüzyıl sonunda keşfetmeye başladılar.

He enjoys exploring remote areas. - Uzak bölgeleri keşfetmekten hoşlanır.

keşfet
explore

He wants to explore the uninhabited island. - O, ıssız ada keşfetmek istiyor.

I would really like to explore this cave. - Ben gerçekten bu mağarayı keşfetmek istiyorum.

keşfet
reconnoiter
keşfet
descried
keşfet
ascertain
keşfet
reconnoitre
keşfet
sussout
التركية - التركية
Keşfetmek işi yapılmak
Keşfetme işi yapılmak
keşfedilme
Keşfedilmek işi
keşfedilmek
المفضلات