kbd

listen to the pronunciation of kbd
الإنجليزية - التركية

تعريف kbd في الإنجليزية التركية القاموس.

keyboard
{i} klavye

Neredeyse kahvemi klavyeye döküyordum. - I nearly spilled my coffee on the keyboard.

Benim Türkçe klavyem yok. - I don't have a Turkish keyboard.

keyboard
tuş

Hiçbir klavye bulunmadı. Devam etmek için lütfen için F1 tuşuna basın. - No keyboard has been found. Please press F1 to continue.

Tom bilgisayar klavyesindeki bir tuşa bastı. - Tom pressed a key on the computer keyboard.

keyboard
girmek
keyboard
(isim) klavye
keyboard
klavyeyle gir
keyboard
data girmek
الإنجليزية - الإنجليزية
Kashin-Beck disease
thousand barrels per day
keyboard